21 Kasım 2011 Pazartesi

CUMHURİYETİ KİM KURDU???

cumhuriyet'i biz kurduk deriz ya yıllardır...peki biz kimiz?..cumhuriyeti kim kurdu?
geçenlerde öğrendiğim bir bilgi yi yazmak istedim...bazılarının hoşuna gitmicek bu yazdığım ama bilmekte fayda var...cumhuriyetin kuruluşundaki mecliste yer alan 160 milletvekilinden 93'ünün gayri müslim olması ne kadar da tuhaf değilmi..
böyle olunca nene hatunun taktığı türbanın neden cumhiriyetle birlikte yasaklanır derecede dışlanmış olduğunu anlamak daha kolay oluyor...gayri müslüman niye savunsun ki türbanı..o zihniyetten günümüze çokça şeyin hala değişmediği ortade değil mi...kurtuluş savaşında sırtında mermiler taşıyan, cepheye yemek götüren analarımızı kullanmış olmuyormuyoz..onlar değilmi ki savaşın en önemli kahramanları...peki günümzde yaptığımız şey onların torunlarına hakaret değil de nedir...
biz onları devlet kadamelerine almayarak laik oldumuğuzu zannediyoruz...alın size koca bir yalan..bu lafı söylerinlerin yüzde 90 nının altında yatan düşünce müslümanlar devlet kademelerinde yer almasın düşüncesi...kimse kimseyi kandırmasın arkadaş kurtuluş savaşını biz kazandık ama cumhurüyeti biz kuramadık...müslümanların hakkında karar vermeye kalktık..namazın ne olduğunu bilmeden namaz kıldırmaya kalktık...kurban nedir bilmeden horozdan kurban olur mu gibi boş bir muhabbeti ortaya attık...Allah'ın isimlerinden biri olan Gaffur ismini şapşal bir adama yükledik...ramazan şaban gibi mubarek ayların ismini ne mana da kullandığımızı hatırlatmama bile gerek yok heralde....artık neyin ne olduğunu bilen bir nesil yetişiyor...aldanmayan ve aldatmayan bir nesil...
anadolu şaha kalkıyor...

14 Kasım 2011 Pazartesi

KAYIP KİTAP-BARNABAS İNCİLİ

herkesin üzerine çoookça konuştu bi eser barnabas incili..
ama bilinen bir gerçek varki incilin aslını kaybetmemiş halidir bu kitap..
benim dikkatinizi çekmek istediğim bir nokta var..
daha öncedem duymuş olduğum ve geçenlerde okuduğum bir kitaplada duydugum bilgiye tam itimat ettiğim bir nokta bu..o da bu incilin neden TSK tarafından saklandığı ve kimseye gösterilmeyişidir..
*****************************************
insanını aklına çokça şey geliyor..örneğin eski genel kurmay başkanı İlker Başbuğ'un ağlama duvarında ki fotografı..kimsenin dini inanışı bizi ilgilendirmez ama aklıma geldi işte...yoksaa...
*****************************************
birileri bu kitabın ortaya çıkmasını istemiyor bu kesin...(çünkü bu kitabın ortaya çıkmasıyla birlikte hristiyan dünyasının inançları tamamen yerle bir olacak) ama bizim peygamber ocağı dediğimiz askeri kışlalarda bu kitabın saklanması insanın kafasında bazı şüphelerin oluşmasına da yeterli bir sebep bence..bildiğim bir noktada varki bu kitabın ortaya çıkmasında dahi papalık makamı bu kitabı savunmayacak...şöyleki "değil barnabas gökten vahiy gelse biz inandığımızdan dönmeyiz" diyen bir papa var karşımızda....

13 Kasım 2011 Pazar

KASIM DA AŞK DİYE BİR ŞEY YOKTUR

kasım da aşk derler ya..bilmem ki herkes için öylemidir..

herkes kasım da aşkın başkalığını tadar mı?

kasım da aşk başkadır....özgün adı: Sweet November...1968 yılında Herman Raucher'in kaleme aldığı bir konu üzerine kurulur film..ilginç yanı şu ki sinama eleştirmenleri tarafından aldığı kötü eleştirilerle her yıl en kötülere verilen ALTIN AHUDUDU ÖDÜLLERİne aday gösterilmiştir..
eğer bir film bu kadar kötüyse nasıl oluyorda dilimzde pelesenkleşiyor bunu merak ederken buldum cevabı;AŞKın iyisi kötüsü olmaz..
*******************************************************
Aşk dediğimiz şey istem dışı bir varlık değilmidir..
*******************************************************
Aşık olduğun kişininde önemi yoktur bu duyguya kapılmışsan...
insan ne kadar mutlu olur aşık olursa orasıda muamma..her aşık kavuşamaz çünkü...
*******************************************************
aşkın cinseyiti olsa bu kız olmazdı mesela...
*******************************************************
aşkın görünen anlamı sevgi olsada gizli öznesi acıdır...
aşık acı çeker...
KASIMDA AŞK DİYE BİR ŞEY YOKTUR... ÇÜNKÜ AŞKIN MEVSİMİ YOKTUR...
...ıvır zıvır işte...herkese selamlar olsun..

10 Kasım 2011 Perşembe

İran’ın tesislerini 500 sivil kayıpla yok ederiz

"İran'ın tesislerini 500 sivil kayıpla yok ederiz" demiş İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak..
sivil insanların İsrail için hiç bir değerinin olmadığının göstergesi bu açıklama..bir kişi ölmüş bir milyon kişi ölmüş hiç bir önemi yok..
****************************
açıklamanın öncesinde ki şu kelimeler insanın tüylerinin diken diken olmasına yeterlidir bence.. "Zararı tamamen engellemek imkansız. Ancak 50 bin, 5 bin kişinin öleceği bir senaryo yok. Herkes evinde kalırsa, ölü sayısı 500 bile olmayabilir"
ölü sayısının azı çoğumu olur be kardeşim..ölen 500 kişinin ailesine 500 evlatmı vericeksin ki kalkmı bu kadar rahat konuşabiliyorsun..
****************************
tabi işler İsrail'in umduğu kadar basit olmaz İran'da..kolay lokma değildir yani İran..
****************************
Küçücük bir devletin dünyaya meydan okumasını görebiliyor musunuz..Amerika'da işin ciddiyetinin farkında değil..başına bela açar bu devlet..sözden anlamaz,siyaset bilmez, insanlıktan nasibini almamış bir devlet...
****************************
zamanla ortaya çıkıcak bir gerçeği ben şimdiden söyliyeyim..gün gelicek İsrail'in arası Amerika'yla bile açılacak..bu da bir öngörü olsun...